Giresun’da doğa katliamı! Vatandaş aylar sonra sesini duyurdu

Giresun’un Doğankent ilçesi Çatalağaç köyünde ormanlık alanda Alagöz Maden şirketi, yaklaşık 2 ay önce Kurşun- Çinko- Bakır Ocağı açma çalışmasına başladı.

Yapılan bu çalışmalar sonrası orada bulunan yerel halkın Şirketin bu alanda yaptığı çalışmaların doğaya zarar verdiğini ve Harşit çayının kirletildiğini  bu sebeple  balık ölümlerine neden olduğunu belirterek tepki gösterdi.

CHP Tirebolu İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebeci, CHP İlçe Başkanı İrfan Tüfekçi, Harşit Vadisi Platformu üyeleri ve köylüler ile birlikte bölgede inceleme yaparak bir rapor hazırladı.

Hazırlanan rapor: 

Giresun Doğankent Çatalağaç köyü sınırları içerisinde madencilik faaliyetlerine başlayan Alagöz maden tic. Aş. firmasının, maden çıkartma işlemleri öncesi yaptığı saha düzenlenmesi, galeri açılması kazı-hafriyat çalışmaları sebebiyle çevre kirliliği oluştuğu iddiaları üzerine Harşit Vadisi platform üyeleri Başkan Elk Müh. Çınar Çetinkaya, Ben Giresun İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebeci, Ankara Giresun Vakfı YK Üyesi Bilal Doma ve Giresun Medya Platformu Başkanı İbrahim Balcıoğlu ile birlikte detaylı bir araştırma ve gözlem yapabilmek amacıyla bölgeye CHP Doğankent İlçe Başkanı İrfan Tüfekçi ile buluşarak Keldaşı mevkiinde bulunan maden sahasına doğru yola çıktık.ilk Gördüğümüz nokta çok ürkütücüydü. Bu nokta yukardan gelen Harşit çayı temiz ve berrak akarken, Maden tarafından gelen Derindere deresinin yoğun çamuru Harşit çayına karışıyor. Çamur o kadar yoğun ki, Harşit’in denize döküldüğü 40km aşağıda Tirebolu’da denizi bile çamurlanış vaziyette. Çatalağaç sapağından girerek yola koyulduk. Yol boyunca bir hayli ilerledik Derindere mahallesini geçtikten sonra, yani hiçbir yerleşimin olmadığı ormanlık alanlara vardığımızda gördüğümüz manzara tam bir çevre felaketinin yapılmış haliydi. Maden cevherine varmak için açılan galerilerinden çıkartılan hafriyat, dere yataklarına dökülmüş, her taraf çamur içinde. Vadi kazı artıkları ile doldurulmuş. Gidebildiğimiz en son nokta olan Maden sahasının alt kısmına ulaştığımızda, karşımıza devasa bir toprak yığını ile karşılaştık. Takribi 70 derecelik eğimli, sanki düz bir duvar gibi yüksekliği yaklaşık 100m olan dik bir vadiyi tamamen hafriyat ile doldurmuşlar. Biz bu çok ürkütücü manzarayı şaşkınlıkla izlerken, hafriyat kamyonları bu devasa toprak yığını tepesinde vadiye hafriyat boşaltmaya devam ediyorlardı.

Karadeniz’e kadar ulaşan çamurun kaynağını nihayet tespit etmiş olduk. Bu devasa topak yığını, hemen dibindeki dereye karışarak yoğun bir çamur haline geliyor ve Derindere deresi ve sonrası Harşit Çayı ile bu toprak yığınından takribi 60 km sonra Karadeniz’e kadar ulaşıyor.

Sonuç olarak; dik bir yamaç üzerinde biriktirilen devasa miktarda yumuşak toprak döküntüsü, olabilecek yoğun bir yağmurda büyük bir hacimle vadiden aşağıya doğru sürüklenecek ve onarılması güç felaketlere sebep olacaktır. Şu anda bu devasa toprak yığınının yer değiştirmesini engelleyecek hiçbir fiziki güç ve önlem ortada yoktur. Maden sahipleri, kolay yoldan para kazanabilmesi için hiçbir tedbir, önlem almadan bilerek büyük bir çevre, doğa katliamı yapmakta, vadideki insan ve hayvan canına kast etmektedir. Devletin tüm kurumları, bu gibi işletmeci firmalarla yaptığı sözleşmelerde ve ruhsat şartlarında, kesinlikle doğa, çevre ve canlı varlığının korunması için ağır maddeler koymasına rağmen maden işletmecisinin bu gibi cesaretle maddi çıkarı için tüm bu sözleşme şartlarını görmemezliğe gelmesi çok düşündürücüdür.
Bu cesareti kimlerden almaktadır?
Kimden Aldığıda ortadadır Giresun Valiliğinin Çede Gerek Yoktur raporu herşeyi anlatmaktadır

İl Genel Meclis Üyesi Ömer Cebeci maden araması yapılan bölgeye ilişkin açıklamalarda bulunarak “Şuanda bu maden çıkarılmıyor. Maden’in çıkarılması için bir pas alanı  oluşması gerekiyor. Bu alanda şuanda şantiye alanı oluşturuluyor. Bu maden firmasının çalışma yapabilmesi için önce bir çet raporunun oluşturması gerekiyor. Valilik çete gerek yoktur diye bir rapor veriyor. Bu bölgede yaşayan yerel halk gerekli yerlere başvuruda bulunduğunu fakat hiç bir yerden geri dönüşün sağlanmadığını belirtti.  her gittikleri yerden kapıların yüzlerine kapatıldığını ve maden sahasına yaklaşan kişileri de jandarma kolluk kuvveti ile alıp aşağıya indirildiklerini ifade ettiler”

Açıklamanın tamamı: