Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye uzunca bir süredir kendisine dayatılan veya şartlar gereği yapmak mecburiyetinde olduğu ‘bekle gör’ yaklaşımını bir süre önce terk etmiştir. Tehditleri kaynağında engelleme stratejisine geçerek artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi Harp Okulları Diploma Alma ve Sancak Devir Teslim Töreni’ne katıldı. Burada bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye uzunca bir süredir kendisine dayatılan veya şartlar gereği yapmak mecburiyetinde olduğu ‘bekle gör’ yaklaşımını bir süre önce terk etmiştir. Tehditleri kaynağında engelleme stratejisine geçerek artık geriden gelen değil, ön alan bir ülke haline geldik. Bölgemizde ve dünyada yaşanan her gelişmeyi yakından takip ederek kendi stratejilerimize ve çıkarlarımıza en uygun adımları atarak yolumuza devam ediyoruz. Hamdolsun bunun için gereken kapasite ve kabiliyete sahibiz. Ancak bu kapasiteyi ve kabiliyeti geliştirmemiz gerekiyor. Aksi takdirde geriye düşmemiz ve eskisi gibi istikrarsızlık bataklığına saplanmamız kaçınılmazdır. Eser ve hizmet altyapımız yeni atılımları hayata geçirmek için bize uygun bir zemin oluşturuyor. Halihazırda önümüzdeki en büyük sıkıntı ekonomide yaşadığımız hayat pahalılığı meselesidir. Esasen beklenmedik bir takım gelişmeler uyguladığımız programların sonuçlanma süresini uzatmasıydı. Çoktan bütün bu meseleleri geride bıraktık ve bırakıyoruz. Biz her şeyde olduğu gibi ‘bunda da bir hayır vardır’ diyerek işimize bakıyoruz. İnşallah yılbaşından itibaren hedeflerimizin somut neticelerini almaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.
“Fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için gereken her türlü çalışmayı kararlılıkla yürütüyoruz”
Türkiye’nin, önüne gelen fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için var gücü ile çalıştığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu arada bölgesel ve küresel gelişmelerin önümüze getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için gereken her türlü çalışmayı kararlılıkla yürütüyoruz. Savunma sanayimizin geliştirilmesi de bu çalışmalardan biridir. Güvenlik krizi yaşanan her yerde savunma sanayii ürünlerimizin kritik rolünü görmemiz verdiğimiz emeklerin boşa gitmediğinin ispatıdır. Artık insansız hava araçlarımız var. Artık Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız var. Artık Akıncı’mız var. Hepsinden öte şimdi bizler ciddi manada diğerleri ile farklı ülkeler ile bu mücadeleyi kararlı bir şekilde verme gücüne sahip olduk” şeklinde konuştu.
“Biz her zaman diyalogdan, işbirliğinden, birlikte kazanmaktan, dostluktan yana olduk”
Kriz yaşayan ülkelerin her biri ile ilişkilerin ortak çıkarlar ve dengeler çerçevesinde yürütüldüğüne vurgu yapan Erdoğan, “Ülkemize yönelik tehditlerle kendi yöntemlerimizle mücadele ederken NATO ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere uzunca bir süredir içinde yer aldığımız ittifaklar ile bağımızı da koruyoruz. Elbette güya müttefik olduğumuz ülkelerin Türkiye’ye yönelik düşmanca tavırları veya bu tür tavırlar sergileyenlere verdikleri destekler canımızı sıkıyor. Ancak biz bu ilişkilerimizin toplamındaki kar ve zarar hanesine bakarak hareket ediyoruz. Bir yandan da ihtiyaçlarımıza uygun yeni ortaklıklar kurmayı ihmal etmiyoruz. Biz her zaman diyalogdan, işbirliğinden, birlikte kazanmaktan, dostluktan yana olduk. Gönlümüzü ve kollarımızı bize bu şekilde yaklaşan herkese açık tuttuk. Aksi yönde hareket edenlere karşı ise sabırla, anlayışla, hüsnüniyetle yaklaşmayı prensip edindik. Türkiye’yi vesayetle, darbeyle, ekonomik tuzaklarla dize getiremeyenlerin hala siyaset ve toplum mühendisliği yöntemlerinden medet ummasını acı bir tebessümle izliyoruz. Sadece bu tablo bile bu tür heveslerin kursaklarda kalmaya mahkum olduğunu göstermeye yeterlidir” şeklinde konuştu.
“Harp Okullarımızdan mezun ettiğimiz dost ve kardeş subaylarımızın her birini kadim bağların gönül elçileri olarak görüyoruz”
Malazgirt ve Ahlat ziyaretlerine de atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Malazgirt’teydik. Alparslan, onun ruhu ile beraberdik. Orada başlayan, Fatih ile devam eden, Gazi Mustafa Kemal ile doruğa çıkan, attığımız bu adımlarla işte yeni Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa veya ihya edişimiz, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma hamlemiz, bir şeylerin birilerine işaretidir. Evet, tarih boyunca ecdadın kanlarıyla, alın terleriyle suladığı, bıraktığı eserlerle mühürlediği yerler bugün bizde olmasa bile bizim gönlümüz ve kalbimiz daima oralardadır. Harp Okullarımızdan mezun ettiğimiz dost ve kardeş subaylarımızın her birini de işte bu kadim bağların gönül elçileri olarak görüyoruz” diye konuştu.
“Bizim kimsenin toprağında, kazancında, özgürlüğünde gözümüz yoktur, olamaz”
Türkiye’nin ayak bastığı her yere huzur, barış, dostluk ve refah götürdüğünü vurgulayan Erdoğan, “Bizim kimsenin toprağında, kazancında, özgürlüğünde gözümüz yoktur, olamaz. Bu anlayışın örneklerini dünyanın dört bir yanında sergiledik, sergiliyoruz. Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar nerede asırlardır zulüm altında inlemiş, canları ve malları yağmalanmış toplum varsa bugün hepsinin en hasbi ve fedakar yol arkadaşı Türkiye’dir. Çünkü biz ‘Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü’ felsefesiyle dünyaya ve insanlığa bakıyoruz. İnşallah hedeflerimize ulaşarak Türkiye’yi dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri, siyasi ve sosyal toplumları seviyesine çıkardığımızda aynı anlayışla daha çok insanı kucaklayacağız. Bu duygularla bir kez daha mezun olan teğmenlerimizi ve dost ülke öğrencilerimizi tebrik ediyorum” açıklamasında bulundu.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının ardından MSÜ Kara Harp Okulu devre birincisi Mustafa Dede’ye diplomasını verdi. Dereceye giren diğer öğrenciler diplomalarını TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve kuvvet komutanları teslim etti. Dereceyle mezun olan misafir teğmenlerin diplomalarını almalarının ardından Kara Harp Okulları sancak devir teslim töreni gerçekleştirildi. Kara Harp Okulu Komutanı Yaralı tarafından sancaktar ve sancak muhafızlarına kılıç ve diploma verilmesinin ardından tören resmi geçitle sona erdi.
Elzem haber